“TOPLUMDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KÜLTÜRÜ OLUŞTURULMALI”

Sürdürülebilir yaşamın, doğal kaynakların ve çevrenin gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde kullanıldığı bir yaşam tarzı olduğunu söyleyen Gıda Yüksek Mühendisi Öznur Tuna, “Toplumda sürdürülebilirlik kültürü oluşturulmalı” dedi.

 Tuna, “Değişim kaçınılmaz bir gerçektir. Değişim önce farkındalığı sonrasında uygulamayı gerektirir. Toplumsal bilincin oluşturulmasında herkes üzerine düşeni yapmalıdır” dedi. 

Gıda Yüksek Mühendisi Öznur Tuna,  sürdürülebilirlik ve gıda sektörü hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.

İlk olarak gıda güvenliğine dikkat çeken Tuna, “Sağlıklı, güvenli gıdaya ulaşmak her insanın doğal hakkıdır. Sağlıklı ve güvenli gıdanın üretilmesi için bakanlığın belirlediği kalite ve hijyen kurallarına uygun üretim yapılması öncelikli şarttır. Bununla birlikte toplam kalite siteminin oluşturulması ve izlenebilirliği sağlanmalıdır. Kalitenin ve izlenebilirliğin sürekliliği için gelişen teknoloji ve inovasyonları sisteme entegre edebilmek gerekmektedir. Üretim siteminin en önemli kalemi personelin değişim ve gelişim konusunda sürekli eğitim yoluyla farkındalığının arttırılması ve gıda güvenliği konusunda bilincinin yüksek tutulması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

‘İZLENEBİLİRLİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK’

İzlenebilirliğin ve sürdürülebilirliğin önemine değinen Tuna, “Mevcut şartlarda kalite yönetim sistemi ve yasalarla izlenebilirliği rutinde sağlarken, kontrol edemediğimiz gelişmelerde bize izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile ilgili çözüm üretmemiz gerektiği bilincini uyandırdı. Örneğin Pandemiyle birlikte başlayan Qr koduyla menü okutma, restoran ve kafelerin menülerinin dijitalleştirmesi hijyen açısından bir önlem gibi görünse de sürdürebilirlik adına kağıt israfını önlemede de önemli bir inovatif gelişmedir. Barkotla tarladan sofraya etiket ve içerik okuma raf ömrü gibi önemli bilgi verisi tüketici bilinci ve izlenebilirlik adına katkı sağlayabilmektedir ” ifadelerini kullandı.

“GERİ DÖNÜŞÜMLE DOĞA VE ÇEVRE KORUNUYOR”

Şu an en önemli konunun küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin yaratacağı etkiler olduğunu kaydeden Tuna, “Bu etkilerin önlenmesi amacıyla sadece yerel bazda değil uluslararası bazda da kaynakların doğru kullanılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için çözüm yöntemleri geliştirmeyi zorunlu kılmıştır. Atık kontrolü, geri dönüşüm, yenilebilen gıda atık ürünleri gibi doğayı ve çevreyi koruyan çözümler üretilmektedir. Karbon ayak izi ve su ayak izi kontrolü sürdürülebilirliğin sağlanması için önümüzdeki süreçte önemli konulardan olacaktır” diye konuştu.

“TOPLUMSAL BİLİNCİN OLUŞTURULMASINDA HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI”

Sürdürülebilirliği sağlamada önemli etkenler ile ilgili konuşan Tuna şöyle devam etti: “İlk olarak toplumda sürdürülebilirlik kültürünün oluşturulması gerekir. Değişim kaçınılmaz bir gerçektir. Değişim önce farkındalığı sonrasında uygulamayı gerektirir. Toplumsal bilincin oluşturulmasında herkes üzerine düşeni yapmalıdır.  Üreticiler ve sanayiciler sürdürülebilir politikalar uygulamalıdır. Okulda çocukların konuyla ilgili bilinçlendirilmesiyle evde ailelerine bu bilinci sirayet etmelerine ve sonraki nesillere aktarmalarında önemli rol oynayacaktır. Bu konular neler olabilir örneğin evden başlayarak kendi atık yönetimini sağlama sürdürülebilirlik konusunda bilgi sahibi olma,  gıda israfı önlenmesinin önemi, yeterli ve bilinçli gıda tüketme, etiket okumayı bilme gibi önemli konularda uzmanlar tarafından okullarda rutin eğitimler verilebilir.”