Sürdürülebilirliğin en önemli geri dönüşümü sirke

Gıda Yüksek Mühendisi Öznur Tuna, sirke üretiminin özellikle gıda atıklarının değerlendirilmesinde önemli bir rol oynadığını söyledi.

Çevresel sürdürülebilirlik her geçen gün daha fazla önem kazanıyor ve bu bağlamda birçok geri dönüşüm yöntemi öne çıkıyor. Ancak son dönemde dikkat çeken en etkili ve pratik geri dönüşüm yöntemlerinden biri, sirke üretimi olarak öne çıkıyor. Sirke, hem gıda endüstrisinde hem de çevre dostu çözümler arasında kendine sağlam bir yer bulmuş durumda” dedi.

Tuna, sebze ve meyve atıklarının şekerli sıvılar ve diğer organik atıkların, sirke üretiminde kullanılabileceğini ve bu atıkların fermente edilerek, sirkeye dönüştürülmesinin hem atık yönetimini hem de kaynakları daha verimli kullanmayı mümkün kıldığını söyledi.

 Tuna, “Sirke şekerli ve nişastalı çözeltilerin mayalanmasıyla meydana gelen fermente bir üründür. Sirke her türlü meyveden kolaylıkla yapılabilmektedir. Tarihi çok eskilere M.Ö. 5000’li yıllara dayanan sirkenin ilk Babiller tarafından, hurma sirkesi olarak ürettikleri düşünülmektedir. Sirke salatalarda, bazen yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanılır. Turşu, zeytin gibi gıdaların salamurasında doğal koruyucu olarak, geçmişten günümüze kullanılmaktadır. Sirke üretildiği meyvenin kendine has aromasını da içermesinden dolayı aktarıldığı gıdaya hoş bir lezzet vermektedir. Halk arasında alternatif tıpta kolesterol, tansiyon ve şekeri düzenlemede yardımcı olarak farklı meyvelerin sirkelerinin, birkaç damlasıyla suyla birlikte tüketildiği de bilinmektedir. Ayrıca organik tarımsal faaliyetlerde de kimyasal ilaçlamalar yerine doğal bir alternatif olarak kullanılabilmektedir” dedi.

“SİRKE AYRICA HİJYEN SAĞLAYICI BİR ANTİSEPTİKTİR”

“Sirke ayrıca hijyen sağlayıcı bir antiseptiktir” diyen Tuna, “Pandemiyle birlikte hijyen sağlamada kullanımı daha da artmış ve önem kazanmıştır. Sirke temizlik yaparken de birçok tüketicinin doğal tercihidir. Günümüze birçok insanın , özellikle bebek çocuk ve yaşlıların kimyasallara olan alerjisini düşünürsek ,sirkenin doğal hijyen sağlamada tercih sebebi olması kaçınılmazdır” diye konuştu.

“EV EKONOMİSİNE KATMA DEĞER KAZANDIRIR”

Tuna, “Gıda mühendisi olarak; benim için sirkenin en kıymetli tarafı atıl olarak görülen meyve parçaları veya kabuklarının değerlendirilerek yeni ve faydalı bir yeni ürününe dönüştürülebilir olmasıdır. Çocukluğumdan beri evimizde ilk anneannemden görerek öğrendiğim sirke yapımı yıllar içinde gıda mühendisliği mesleğimle birlikte hem geleneksel kültürü hemde teknik bilgimi birleştirerek kaliteli lezzetli sirkeler üretmemi sağlar. Sirke yapımının bir mevsimi zamanı yok, yapılırken ekonomik bir yükü de yok. Kendi evinizde sürdürülebilirliğe katkı sağlayabileceğiniz, çocuklarınıza da bu kültürü aşılayabileceğiniz mükemmel bir katma değer ürünüdür” şeklinde konuştu.

“SİRKENİN ÇEVREYE DE OLUMLU ETKİSİ VAR”

Sirke üretiminin çevresel etkilerinin oldukça olumlu olduğuna dikkat çeken Tuna, “ Atıkların değerlendirilmesi sayesinde çöplüklerde birikme oranı azalıyor, metan gazı salınımı düşürüyor ve enerji tüketimi azaltılıyor. Ayrıca, sirke üretimi sırasında ortaya çıkan yan ürünler de gübre olarak kullanılabiliyor, bu da tarım alanında doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Sonuç olarak, sirke üretimi sadece bir gıda maddesi değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğin ve çevre dostu geri dönüşümün sembolü haline gelmiş durumda. Bu basit ama etkili yöntem, atıkların değerlendirilmesinde önemli bir rol oynayarak, çevresel etkilerin azaltılmasına ve ekonomik faydaların sağlanmasına katkıda bulunuyor” dedi.