OBEZİTE, ZAMANIN EN BÜYÜK SAĞLIK TEHDİDİ!

Gıda Mühendisi ve Çocuk Gelişimci Öznur Tuna, obezitenin günümüzde en büyük sağlık tehditlerinden biri haline geldiğine dikkat çekti.

Tuna, obezitenin tarihsel gelişiminden çocuklar üzerindeki etkilerine kadar birçok önemli noktaya değinirken, bu sorunun çözülmesi için alınması gereken önlemleri sıraladı.

OBEZİTE KÜRESEL BİR SALGIN

Tuna, “Obezite, 17. yüzyılda yalnızca aşırı vücut yağı olarak tanımlanırken, 18. yüzyıldan itibaren yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri gözlemlenmeye başlandı. 20. yüzyılın başlarında ise bilimsel çalışmalar, obezitenin hastalık yapıcı etkilerini ve ölüm oranlarını artırıcı rolünü ortaya koydu. Bugün ise Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel bir salgın olarak kabul ediliyor” dedi.

ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE OBEZİTE RİSKİ

“Çocuklar üzerinde obezitenin etkileri, özellikle gelişimsel dönemlerin kritik olduğu 0-5 yaş arasında daha belirgin hale geliyor” diyen Tuna, 0-2 yaş arasındaki çocuklarda obezite riskinin arttığını vurguladı.

Tuna, “Ebeveynlerin obezite geçmişi, yanlış beslenme alışkanlıkları ve erken yaşta kilo artışı, bu riskin başlıca tetikleyicileri arasında yer alıyor. Özellikle bebeklerin 4. aydan önce tamamlayıcı gıdalarla tanıştırılması ve aşırı süt tüketmek, obeziteyi tetikliyor” diye konuştu.

OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE OBEZİTE

Okul öncesi dönemde, çocukların beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteleri obeziteyi artıran önemli faktörler arasında yer aldığını ifade eden Tuna, özellikle şekerli içeceklerin aşırı tüketimi, besin değeri düşük gıdaların sıkça yenmesi ve ekran başında geçirilen uzun sürelerin, obeziteyi tetikleyen unsurlar arasında yer aldığının altını çizdi.

Günlük 30 dakikadan fazla ekran süresi olan çocuklarda obezite riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Tuna, oyun alanlarının azalmasının ve fiziksel aktivitenin yetersizliğinin de çocukların sağlığını olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.

KÜRESEL BİR MÜCADELE GEREKİYOR

Tuna, “Obezite, yalnızca bireysel bir sağlık sorunu olmaktan çıkmış, küresel bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir. Bu sorunun çözülmesi için yalnızca bireylerin değil, toplumun tüm kesimlerinin işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir. Çocuklar için alınacak önlemler, gelecekte daha sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlayacak ve bu küresel sağlık tehdidiyle mücadelede önemli bir adım olacaktır” dedi.

Gıda Mühendisi ve Çocuk Gelişimci Öznur Tuna, “Obezite, çocuklarda yalnızca kilo sorununa yol açmakla kalmaz, aynı zamanda pek çok ciddi sağlık sorununu beraberinde getirir” dedi.

Tuna, “Bu sağlık sorunları arasında şunlar öne çıkar, Tip 2 Diyabet ve bozulmuş şeker metabolizması. Kalp ve damar hastalıkları.  Solunum problemleri.  Hipertansiyon. Yağlı karaciğer hastalığı. Erken ergenlik. Ortopedik sorunlar. Deri enfeksiyonları ve jinekomasti. Bu sağlık sorunları yalnızca fiziksel sağlığı değil, psikolojik ve sosyal gelişimi de olumsu etkileyebilir. Obezite, özgüven kaybı, depresyon ve sosyal dışlanma gibi psikolojik problemlere yol açabilir” diye konuştu.

OBEZİTEYİ ÖNLEMEK İÇİN NE YAPILMALI?

Tuna, obezitenin önlenmesinin üç temel unsura dayandığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti, “Diyet, davranış değişikliği ve fiziksel aktivite. Bu unsurlar, bireysel, toplumsal ve endüstriyel düzeyde alınacak önlemlerle etkili bir şekilde hayata geçirilebilir. Yağ ve şeker tüketiminin sınırlandırılması, meyve ve sebze tüketiminin artırılması, düzenli fiziksel aktivite yapılması ve enerji dengesinin korunması, sağlıklı bir vücut ağırlığını destekler. Kamu ve özel sektör işbirliğiyle sağlıklı beslenme alışkanlıkları teşvik edilmeli, işyerlerinde fiziksel aktiviteyi artıran uygulamalar hayata geçirilmelidir. Besinlerdeki şeker, tuz ve yağ oranlarının azaltılması ve sağlıklı gıda seçeneklerinin daha erişilebilir hale getirilmesi büyük önem taşır. Ayrıca, okullarda yapılacak yapısal müdahalelerle obeziteye karşı eğitimler verilmeli ve öğrencilere sağlıklı yaşam tarzları kazandırılmalıdır” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARDA OBEZİTE YÖNETİMİ: TEMEL HEDEFLER

Tuna, “Çocuklarda obezite yönetiminde temel hedefler, yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı kazandırmak, fiziksel aktiviteyi artırmak, davranış değişikliği sağlamak ve aile desteğini arttırmaktır.Bu süreçte, çocukların günlük enerji ihtiyacının belirlenerek, kişiye özel beslenme planlarının uygulanması gerekiyor” dedi.